Ömer hoca (çok okuyanlar anlamına gelen) Kırşogil kabilesinden Kırşo Bekirin oğlu olup 1875 doğumlu ve Çambaşı köyünde ikamet etmekteydi.Aynı zamanda köyümüzün medar-ı iftiharı alimlerinden biriydi.
İşte bu ömer Hoca;
Devir eşkiyalık (Yol kesicilik güçlünün üstün olduğu) devir; Hoca tedbirli adamdır.
Başının üstünden (sarığın altından) at nalını ve elinden de 2 yaşında mor öz be öz çambaşı paludunu hiç eksik etmezmiş.
1 - Günlerden bir gün, Ömer hoca bir sefere çıkar…
Yolda giderken bir eşkıya buna musallat olur.
Ne yaparsa yapsın eşkiyayı ekemez.
Vakit akşam olur yani uyku, dinlenme vaktidir.
Ama hoca bilir ki; “su uyur düşman uyumaz”
Eşkıya hocanın uyumasını bekler.
Tabi ki hoca da ekiyanın uyumasını bekler.
Derken eşkıya uyur.
Hoca keçesinin altına taş doldurarak yan tarafa siper alır ve olacakları bekler.
Gecenin bir vakti eşkıya uyanır.ve kılıcını çeker, keçeye saplar…
Hoca durur mu bir vurmada adamı yere serer.
Ve yoluna devam eder.
Aradan yıllar geçer…
Hoca nın yolu bir gün bu güzergaha düşer.
Kendi kendine der ki; ben “yıllar önce burada bir adamı öldürmüştüm. bakayım ki akibeti ne olmuş.
Birde ne görsün bir iskelet ve üzerinde de apırıl pırıl altın bir kemer…
2 - Yine bir gün hoca eleç ile köyümüz arasında çok meşhur olan insanın boş dahi çıkmaya zorlandığı yokuşta omuzunda maran taşır.(maran; yeni nesilden bilmeyenler için öküz arabasının tekerini çevreleyen demirden koruma) ve yine önüne bir eşkıya (yolkesen) çıkar.
Hocaya derki çabuk paraları ver.
Hoca benle uğraşma derse de dinletemez.
Adam ısrarlıdır.
Hoca tamam der ve maranları omzundan atar atmaz o meşhur iki yaşındaki yerli değneği ile adama kuvvetli bir darbe vurur.
Adam yere düşer aklı başına gelince hoca maranları bunu sırtına yukler.
Köyün altına kadar gelirler.
Adam yalvarmaya başlar.
“Ne olur ben ettim sen etme beni köye rezil etme buradan bırakta gideyim.
”Hoca derki tamam ama sana nasihatim “tek olduğun halde tek kişinin önüne çıkma ya sen onu öldürürsün ya da o seni öldürür.”
3 - Hoca bir gün ; yine yolda giderken üç kişi önüne çıkıyor.kavga başlıyor.
Arka tarafındaki adam kılıcı hocanın kafasına vuruyor. Hocanın kafasından ateş çıkıyor.
Adamlar şaşkınılık içerisinde hemen hocayı bırakıp “bu adam tekin değil”kaçmaya başlıyorlar.
Tabii marifet hocanın tekin olup olmamasında değil.
Marifet sarığının altına koyduğu at nalında…
4 - Hoca davar yayıyor gece olduğu vakit keçesini üzerine çekip uyuyor.
Vakit biraz ilerledikten sonra bir kurt, eceline susamış ya gelip hocanın ayağını ısırıyor.
Hoca aldırış etmiyor tabii.
İkincide kurt biraz daha fazla sıkınca;canı acımış olacak ki o meşhur değneği ile kafasına tam isabet bir tane vuruyor.ve hiç durumunu bozmadan yatıyor.
Sabah kalktığında bakıyor ki;zavallı kurt en fazla üç adım gidebilmiş.
Sevgili dostlarım bu hikayeleri tamamen büyüklerimizin rivayetlerine göre kaleme aldık
Ama gerçekten Ömer hoca’nın ilmiyle amil, güçlü, söz sahibi , Olduğunu büyüklerimizden öğreniyoruz…
Beğendiğinizi umarım ,kalın saglıcakla.
Hazırlayan :Yücel Kılıç
(Ömer hocanın torunu.)